Evrensel olarak insanın değerli olduğu tezine dayandırılan insan hakları düşüncesi; insanların ırk, dil, din, renk, cinsiyet ya da başka özelliklerle sınırlandırılmaksızın sadece insan olması sebebiyle hak sahibi olması anlamında kullanılmaktadır. İnsanın insan olmak bakımından doğal olarak sahip olduğu kabul edilen insan hakları düşüncesi, modern toplumların hukuki düzenlemelerinin de temelinde yer almaktadır. Hukuk, siyaset, toplumbilim vb. pek çok beşerî bilimin konusu olan insan hakları düşüncesinin felsefi temellerinin incelendiği bu eserle hem insan hakları düşüncesinin tarihsel arka planının açıklanması hem de günümüz dünya düzeninde sıkça dile getirilen insan hakları ihlallerine dair farkındalık geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Tüm Yorumlar